Canan Ergüder m-eme k-nseriyle mücadele ettiği süreci gözyaşlarıyla anlattı.
M-eme k-nseriyle mü-cadele eden Canan Ergüder, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı.
Bir süredir m-eme k-nseri t-edavisi gören Canan Ergüder, İclal Aydın’la yaptığı c-anlı yayında duygusal anlar yaşadı. K-nsere y-akalanışını öğrenme sürecinden bahseden oyuncu, Aydın’ın “Bu süreçte ne düşündünüz?” sorusu üzerine “O-lmek istemiyorum” diyerek gözyaşlarına hakim olamadı. Rol aldığı dizilerdeki başarısıyla adından söz ettiren ve son olarak Menajerimi Ara dizisindeki başrol oynarken k-nser olduğunu öğrenen Canan Ergüder, uzun süredir m-eme k-nseri te-davisi görüyor.
Bir çocuk annesi oyuncu, sosyal medyada #MemeKanseriKontrolu sloganıyla yazar İclal Aydın’ın moderatörlüğünde gerçekleşen yayına katıldı.
K-nsere y-akalandığını öğrendiği günleri anlatan oyuncu, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı. “Bu hayatımın beş senesini alacak. Belki bir beş sene daha… 10 sene…”
Sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyen oyuncu, “Her şey yolunda gayet iyiyim. Ke-moterapi ve ra-yoterapi bitti. Saçlarım çıkmaya başladı. H-ormon baskılama t-edavisi devam ediyor. Bu hayatımın beş senesini alacak. Belki bir beş sene daha… 10 sene…” G-öğsündeki kitleyi nasıl fark ettiğini anlatan Canan Ergüder, sözlerine şöyle devam etti:
“Sabun sayesinde fark ettim”
“Duş alırken fark ettim. O gece eve geç gelmiştim. Duş alırken lif kullanırım. İyi ki kullanmamaya karar vermişim. Sabun sayesinde fark ettim. Daha önce m-emede hissetmediğim bir şeydi. Sertti. Normalde kontrollerimi yaptırırım. Farkına vardım ki iki ay atlamışım. O sırada y-oğun çalışıyordum, unuttuğumu fark ettim. Çok da iyi bir vakitte gitmedim. Reglime bir hafta kala doktora gittim. Mamogramı yaptıracağınız en iyi vakit reglinize bir hafta kala oluyor.
Çok p-anik oldum. Bilinçli olarak böyle gittim.
Maalesef m-eme MR’ım çekileceği söylendiğinde kalbim sıkışmaya başladı. Doğru zamanda gitmediğim için m-eme MR’ı bulanık sonuç verdi ama iki gün sonra k-nser olduğumu öğrendim.”
İclal Aydın’ın “Bu süreçte ne düşündünüz?” sorusu üzerine g-özyaşlarına hakim olamayan başarılı oyuncu, “Ö-lmek istemiyorum diye düşündüm. İlk önce çocuğumu düşündüm. Çok küçük ne yapacağım diye düşündüm. Ben daha y-aşamak istiyorum. Benim aklıma ilk ö-lüm geldi. Onunla yüzleşmek kolay olmuyor. Küçük çocuğum var aklıma bencilce şeyler geliyor.
Çocuğumun beni hatırlamasını istiyorum. 17 sene daha ya-şarsam iyidir. Çocuk 20’yi bulursa iyidir. Daha yapmak istediğim şeyler var, güzel şeyler yapıyordum gibi şeyler aklıma geldi” şeklinde konuştu.
K-nser olduğunu sette öğrendiğinden bahseden Canan Ergüder, şunları söyledi: “Menajerimi Ara ekibimde büyük bir şey ya-şandı. Herkesin önünde öğrendim.
Sette yakın planım çekiliyordu. Ekibim tarafından telefon beklediğim biliyordu. Son yakın planım çekilmek üzereyken, haberi aldım. Telefonumu kapattım, çekin dedim. Sonra bir saat ara verdik. Zaten annem görüntüleme merkezinde sonuçları alıyordu. T-ümörle ilgili bilgi… İnsan hemen evreyi öğrenmek istiyor. Bana evre söylenmedi, hiçbir zaman söylenmedi. Ama agresif türde t-ümörüm olduğu söylendi. Bunun iyi ya da kö-tü yanları var. Am-eliyatıma kadar çalıştım.
Am-eliyat oldum bir hafta sonra çalıştım. Hiçbir bölümden ayrı kalmadım. Çalışmak çok önemliydi. Kabuğuma çekilirsem iyice k-ötü olacağım, fazla düşünmeme sebep olacaktı. Sağ olsun senaryolarım ona göre yazıldı. Beni de çıkarmadılar. P-atolojim sonucu gelince t-davi sürecim belli oldu.
K-nser lenflerimde de çıkınca k-emoterapi olacağı netleşti. İlk iki k-emoterapime kadar çalışmaya devam edebileceğim ama p-andemi nedeniyle ondan sonra çalışmamam gerektiği söylendi. Setler hastalık barından ortamlar. Çok gür saçlı bir ka-dınım, karakterim de saçlarıyla baya oynuyorduk. İki haftadan sonra saçlarım dökülecekti ve perukla oynamak istemedim. İkinci k-emoterapimi almama yakın, ayrıldım.
“Aralıklı oruç yaptım”
Haberim çıkmadı. Dışarı haber yayılmadı. İstediğiniz kadar haberin çıkmamasını söyleyin ama sette saklı kalmaz ama altı hafta kimseden gık çıkmadı. Ke-moterapime bir gün kala haber çıktı. Basının da duyup, haber yapmadığını düşünüyorum. O yüzden basına karşı yeni bir bakış açım var. İnsanlara karşı da… Haber çıktığı doğru vakitti. Altı haftada sindirmiş olarak çıkması iyiydi. Hiçbir zaman sindiremiyorsunuz ama bir şekilde y-aşamayı öğreniyorsunuz. Artık si-gara kullanmıyorum.
Hastalık öncesi si-gara kullanıyordum. Beslenmem aşırı şekilde değişmedi. Aralıklı oruç yaptım. Daha önce arada sırada zaten bunu yapıyordum. Eşim Kenan Ece bu konuyla ilgili çok araştırma yaptı. Neyin iyi geleceği yönünde araştırmalar yaptı. Aralıklı oruç hakkında inanılmaz fazla makale okuyup, video izledik. O bu kadar önüme çıkarmasaydı yapmazdım. Aralıklı oruç sistemi yeniliyor.
Bunu yapın diye söylemiyorum, bu benim doğrumdu… Ben kendim için böyle bir şey yaptım. İyi geldi mi, gelmedi mi bilmiyorum.”
Sanılanın aksine k-emoterapi kilo verdirmiyor, aldırıyor. Kilo almamı minimalde tuttu. Vücudunuza zor gelen bir süreç… Bir doktorum, ‘Vücudunuza a-tom b-mbası atılıyor’ demişti. Süreç boyunca aralıklı oruç yaptım. Birçok insan, ‘Nasıl az kilo aldın’ ve ‘Nasıl bu kadar dinç kaldın’ demişti. Anladığım kadarıyla vücudumu iyi karşıladı. Lenflerim alındığı için lenfödem olma ihtimali var.
O yüzden eski ben ben değilim. Lenfödem hakkında bilgilendiriyorum kendimi… Bütün koltuk altım alınmadı. Ne kadar az alınsa da bizi bir süre şeyden koruyan şey alınınca, vücudunuzda değişik h-asarlar gelmeye başlıyor. Benim sol tarafım dikkat etmem gerekiyor. Oraya dikkat etmem gerekiyor. Oğlumu sol tarafıma alırsam, pazar torbası taşırsam gibi… Bunlara çok dikkat etmem gerekiyor.
“Fark ettiğimde küçüktü. Hızlı ilerleyen t-ümörmüş”
Lenfödem hafif alınacak bir şey değilmiş. Süreç içerisinde ben de öğreniyorum. Normal sporuma geri dönebileceğim düşünüyordum ama dönemeyeceğim. Sol tarafımı kullanılacak bir çalışma yapmayacağım. Yürürken sol tarafını sallıyorsunuz, ona dikkat etmem gerekecek.
Çok şükür iyi gidiyorum derken mesela haşimato h-astasıydım tiroidim s-apıttı. Vücudunuzun h-ormanal dengesi bozuluyor. Altı ay ile bir sene arasında vücut geri geliyormuş. R-adyoterapinin yaptığı ha-sar daha başka… A-meliyattan kalan h-asarlar bir sene sürüyor. İki ay önce gitseydim belki lenfime atlamamış olacak. Onu bilemiyorum. Muhtemelen atlamıştır. Muhtemelen çalışmaya başladığım dönem atladı. Ne kadardır bu t-ümör vardır diye sordum. Fark ettiğimde küçüktü. Hızlı ilerleyen tü-mörmüş.
“Beni rahatsız eden şeyleri söylemek istiyorum”
Annemin sorun çıkarabilen m-emesi olmuştu ama k-nsere dönmedi. İlk k-orkusunu yaşadığında annem 37 yaşındaydı. Kapıda annem ile babamı dinliyordum. O zaman 11 yaşındaydım. M-eme k-nserinden kuzenimi kaybettik. Onun k-nseri daha farklıydı. O beni çok y-ıktı.
Benim şu anki yaşımdayken kaybettik. Değiştirmeye çalıştığım çok şey var. Düşündüğüm şeyleri kendime saklamak istemiyorum. Beni rahatsız eden şeyleri söylemek istiyorum. Daha dürüstlükle söylemek istiyorum. Bir şeyle yüzleşmek demek karşı tarafı kıracağınız anlama gelmiyor. Karşı tarafı sayıp, kendinizi saymamazlık yapmayın.
Oğluma yazıyorum. Bir defterim var ona bir şeyler yazıyorum. Zaten bu olaylar olmadan öncede düşünüyordum, ertelediğim bir şeydi. Elinde bana dair bir şey olmasını istedim. Saçım daha tam oturmadı.
Tentene benzemeye başladım. Saçımı baya sevdim. M-eme k-nseri artık yeni grip gibi söyleniyor. Böyle dediklerinde tekme atasım geliyor. Buyurun bu yükü size vereyim demek istiyorum. İnsan kaybedeceğiniz ne varsa ona odaklanıyorsunuz. M-eme k-nserinin kötü örnekleri de var…”