2022 bütçe görüşmeleri Cumhurbaşkanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri ile devam ediyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ekonomiye dair gelişmelere ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Oktay, Cumhurbaşkanlığı bütçesine ilişkin milletvekillerine sunum yaptı. Oktay, kendilerinin bir yere kaçmadıklarını belirterek, “İki aydır Meclisteyiz. 17 Ekim’den beri Plan ve Bütçe Komisyonu ve TBMM Genel Kurulu’ndayız. El, kol hareketleri yapıp, konuşup kaçan birini arıyorsanız o ben değilim.
Genel Başkanınızdan bahsediyorum, son derece seviyeli sunumlarımızın ardından, akıllara ziyan, adaba uymayan her türlü hakaretten sonra sessiz kalmamızı bekliyorsanız kusura bakmayın, hiç kimse beklemesin bizden bunu.
Muhalefetin eleştirilerine cevabımızı ‘küstahlık’ olarak nitelendiren hatibe ifadelerini aynen iade ediyorum. Bunu da günlüğünüze yazabilirsiniz. Yine Cumhurbaşkanımızın bütçe sunumunu niçin bizzat yapmadığı tekrar tekrar soruldu. Bu dördüncü bütçemiz. Bunu Genel Kurul’da geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğim sunuşumda da ifade etmiştim. ABD’de de, Fransa’da de diğer ülkelerde bütçe teklifi Cumhurbaşkanı tarafından Meclis’e, Kongre’ye yazılı olarak sunulur, ardından Cumhurbaşkanı Meclis’e gelmez. Görevlendirdiği bir Cumhurbaşkanı yardımcısı veya Bakan ya da ilgili bürokrat yürütme adına bütçeyi Meclis’te savunur” ifadelerini kullandı.
“BU HALKIN BÜTÇESİDİR” Bütçenin ‘Sarayın Bütçesi’ ya da ‘Tek adamın bütçesi’ gibi, bilgi ve iyi niyetten yoksun tanımlamalara indirgenmeye çalışıldığını söyleyen Oktay, “Bu bütçe, ne tek bir kişinin ne de tek bir kurumun bütçesidir. Bu halkın bütçesidir, vatandaşımızın, milletin bütçesidir. Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kurumların bütçesi, 2022 Bütçe Kanun Teklifi’nde yer alan tüm kurumlarımızın olduğu gibi 84 milyon vatandaşımızın; milletimizin bütçesidir. Siyasi tarihimizde AK Parti hükümetleri dönemi kadar, sivil toplumun, meslek örgütlerinin, iş dünyasının bu kadar aktif olduğu, karar alma süreçlerine toplumun tüm kesimlerinin dâhil edildiği bir başka dönem olmamıştır” şeklinde konuştu. Oktay şöyle konuştu: “’Saray’ diyerek sözde çamur atmaya çalıştığınız yerleşke Millet Camii’nden, Millet Kütüphanesi’ne milletimize ait alanlardan oluşan bir gazi mekândır. 15 Temmuz’da birilerinin televizyonun karşısında, olanı biteni seyrederken, o ’saray’ diye itham ettiğiniz yer; bombaların, mermilerin hedefi olmuş; milletin karargâhına dönüşmüştür. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi; Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere 24 saat ışıklarının sönmediği, milletimiz için çalışan, üreten ve yaşayan bir alandır.”
Bütçe ile ilgili eleştirilere Oktay, “Dijital Türkiye hedefiyle yapay zekâ, siber güvenlik ve büyük veri gibi alanlarda öncülük eden Dijital Dönüşüm Ofisimizin; tüm kamu hizmetlerini sizlere telefondan, bilgisayardan, tabletten ulaşılabilir hale getiren alt yapının mimarı; mühendisimizin, yazılımcımızın, siber kahramanlarımızın bütçesidir. Bu bütçe; savunma ve güvenlik teknolojilerinde tam bağımsız olmamız yönünde büyük başarılara imza atan Savunma Sanayi Başkanlığımızın; Akıncı, Atmaca, Hisar, Aksungur ve Mete gibi milletimizin gurur duyduğu yerli-milli savunma sanayi projelerimizin kaynağı, dinamosu, kolu, kanadıdır.
Ülkemize yönelik tehditleri sınırlarımızın hem içinde hem de dışında tespit ve bertaraf eden Milli İstihbarat Teşkilatımızın, adeta birer akıncı gibi çalışan Teşkilat mensubu isimsiz yiğitlerimizin bütçesidir. Hem yerel hem de uluslararası yatırımları ülkemize çekerek istihdam, ihracat ve büyümeyi destekleyen dinamik kurumumuz Yatırım Ofisi’ni barındıran bütçemiz; altyapıdan enerjiye, gayrimenkulden bilgi ve iletişim teknolojilerine yatırım alan tüm sektörlerimizin yükselme zeminidir” diye konuştu.
Türkiye son 19 yılda her alanda büyük değişimler yaşadığını ve ilerlemeler kaydettiğini aktaran Oktay, “Cumhurbaşkanımız liderliğinde atılan her adımın gerisinde verilen büyük bir mücadele ve yapılan fedakârlıklar vardır. Yıllarca güvenlik teknolojileri ve savunma ürünleri konusunda ambargolara maruz bırakıldık ve en ihtiyacımız olduğu anda gerekli teçhizatı tedarik edemediğimiz zamanlar oldu. Savunma Sanayinde bugün sahip olduğumuz üretim ekosistemini ve yüzde 80’lerde yerlilik-millilik oranını işte bu motivasyonla yakaladık.
Eskiden Avrupa başta olmak üzere yurt dışında yapılan yenilikleri geriden takip eden, üretilen teknolojinin sadece pazarı olarak görülen bir ülkeyken bugün sadece savunma teknolojileri değil, bilgi iletişim teknolojileri de dâhil pek çok alanda öncü konumda olmayı konuşuyoruz. Türkiye kaynaklarını yatırıma, istihdama, üretime, tasarıma, ARGE’ye aktarma kararlılığındadır. Bu kararlılığını uygulamaya geçirmek istediği her denemede türlü şantaj ve yıldırma politikalarıyla karşılaşmış olan Türkiye, gerçeklerinden beslenen ekonomi, siyasi ve güvenlik politikalarını muktedir kılmak için mücadelesini sürdürmektedir” şeklinde konuştu.