Geçen günlerde kahvaltı yaparken bir evsiz geldi yanımıza. Masa masa geziyordu. Herkes sabah kahvaltısına gömülmüş teşekkür ederiz deyip uzaklaştırdı adamı. En son masamıza geldi. Ayakları yalınayak, sakallar uzamış hala heybetli bir görüntüsü vardı. Kim bilir neler yaşadı da böyle bir adam bu hale düştü dedirtir cinstendi. Usulca masamıza yaklaştı çokta rahatsız etmek istemiyordu ama umudu kırılmış şekilde özür dilerim çok açım dedi. Arkadaşlarım da aynı cevabı verdi teşekkür ederiz diye.
Adam baktı; Ben bir şey satmıyorum ki ya da sizin için bir iyilik yapmadım ki teşekkür ediyorsunuz, Sadece açım bunu dile getiriyorum dedi…O tavrı o kadar edalıydı ki resmen ders diye okutulur cinsten. Arkadaşım çıkardı para uzattı ama adam açım dedim beyfendi, Paranız var mı diye sormadım size dedi. Masanızda bin çeşit şey var hepsini yiyemezsiniz ve israf dedi. Boşa para harcamaya gerek yok bunların hepsiyle 10 kişi doyar siz 4 kişisiniz dedi.
Ben ekmeğinin arasına bir şeyler koyup verdim. Oturun dedim beraber yiyelim dedim. Ben bunca hor bakışların altında yiyemem boğazımda kalır dedi. Çıkarıp para verdim sen iyi bir insansın tek cevap vermeyen sendin ve reddetmeyen de o yüzden dürüst olacağım dedi. Eğer paranı alırsam giderim alkol alırım yine ona sığınır kölesi olurum, ama parasız olursam; İnsanın en büyük mutluluğunun karnının doyması ve bir dilim ekmek olduğunu aklımdan çıkarmam dedi.
Hayatta o kadar şeyi tüketiyoruz insanlar hiç ölmeyecek, hiç tükenmeyecek gibi yaşıyorlar dedi. Bugünün yarını var unutmayın dedi. Sonra Usulca kalktı ve bize büyük bir ders verip gitti.